Çağdaş kelimesinin etrafında dört dönerek ulaşmak istedikleri noktaya doğru çetrefilli hızlarla ilerlemeyi tercih eden güruhun aksine çok yalın, zengin ve sağlam adımlarla yola çıkan iki genç fotoğrafçının bize sunduğu gündelik iş / güç koşturmacası içinde zaman zaman güncellen bir internet dergisi Orta Format. Sorularımıza verdikleri yazılı cevaplarla yetinmeyip -Tevfik Çağrı Dural yurt dışında olduğundan- eski Boo! okurlarının hatırlayacağı isimlerden Şener Soysal ile Kadıköy’deki Sığınak’ta buluştuk.
Öncelikle şunu soralım: Orta Format Dergi hangi fikir üzerine nasıl ortaya çıktı?
Yıldız Teknik Üniversitesi Fotoğraf Kulübü yönetimde iken hazırladığımız fanzinler yetmemeye başlamıştı. Oradaki yoğun birikimin bir dergi yapılarak aktarılabileceğini düşünüyorduk. Ancak kulüp içinde bu mümkün olmadı. İyi ki de olmamış. Fotoğrafa bakışımız, ardındaki iki senede daha da netleşti ve Kasım 2011’de Orta Format yayına başladı.
Piyasada başka film çeşitleri dururken neden “Orta Format”? Bu isime nasıl karar verdiniz?
Aslında teknik bir şey değildi seçme nedenimiz. Orta format, üslup olarak küçük formatlara yani 35 milimetreye benzemiyor. Altın oran geçerli değil, fotoğrafın merkezi ortası. Fotoğrafa konu ettiği nesnelere ve insanlara mesafeli. Bu durum bize ve üretim üslubumuza uyuyordu. Bir yandan da tabii ki orta format makineleri ve bu tarz fotoğrafları ayrıca seviyoruz.
Basılı mecrada bulunmak yerine neden internet ortamını tercih ettiniz?
Özellikle fotoğraf odaklı bir yayın için, fotoğrafların iyi şekilde basılması önemli. Bunun dışında okunabilirlik, basım sayısı ve dağıtımı da diğer hususlar. Herhangi bir reklam içermiyoruz ve kâr amacımız yok. Bu şartlar altında internet daha adaletli, daha pratik ve farklı yerlerdeki pek çok insana ulaşabildiğimiz bir mecra.
Hiç bilmeyenler için soralım: Birçok insan pratikte gezi fotoğrafçılığı, belgesel fotoğraf, doğa fotoğrafçılığı gibi alt başlıklara aşina. “Çağdaş Fotoğraf” deyince ne anlamalıyız?
Çağrı: Biz de bu sorunun cevabını arıyoruz desek? Orta Format’ı, araştırma sürecimizi paylaştığımız bir yayın olarak düşünebilirsiniz. Dergide yer verdiğimiz tüm içeriklerin bu tanımı anlamlandırmaya çalışıyor.
Şener: Tabii bizde gündelik dilden kaynaklı modern / çağdaş / güncel kelimeleri birbiriyle eş olarak da kullanılabiliyor ve neyin neyi tanımladığı muallak bir hale gelebiliyor. Mesela isminde Modern olan müze, çağdaş fotoğraf sergisi yaptığını duyuruyor ve güncel sanatçıları davet ediyor. Böyle söyleyince çok karışık, ama bir yandan da değil. İnandığımız ve içtenliğine güvendiğimiz, bizi etkileyen çalışmalar gördüğümüz sürece problem yok. Kavramların zamanla oturacağına inanıyorum, o zamana kadar bu çalışmalara isim olarak “balık” diyorum ben. Siz de bir kelimeyle seslenebilirsiniz.