Dergimizin sayılarını yayınladığımız issuu.com sitesi Türkiye'de yasaklandı. Bir telif uğruna bütün bir hizmetin engellenmesini kınıyoruz. Bizi okumak için VPN'lerinizi açmayı unutmayın.

NAR Photos

Dünyadan haberler bir çatı altında

Bir taraftan ilgileri ve merakları ışığında kolay dile getirilemeyen meselelere zihinlerini ve makineleri doğrultuyorlar, diğer taraftan da gündemin sıcaklığında kendi hayatlarını ısıtıyorlar. Patronsuzlar, bağımsızlar, bir arada bir çatı altındalar! NAR Photos kurulduğu yıldan itibaren Türkiye’de belgesel fotoğrafçılığı yaşatan kolektif yapıların başında geliyor. Foto-röportaj üreten sayılı kadın fotoğrafçılardan Serra Akcan, akademik kariyerinin zirvesine (!) doğru yol alan olan Eren Aytuğ, kendilerinin deyişiyle röportajların vazgeçilmez ismi Mehmet Kaçmaz ve Burgazadalı Tolga Sezgin ile bir Taksim akşamında, NAR çatısı altında buluştuk ve ajansı temsilen kendileri ile konuştuk.

NAR Photos hangi fikir üzerine, nasıl kuruldu?

Mehmet: Nar Photos 2003’te kuruldu. İki grup insan vardı: Marmara Üniversitesi’nden hocalar ve öğrencilerden oluşan bir grup ve atölyelerden, deprem sonrası çocuklarla yapılan, sokak çocuklarıyla yapılan fotoğraf atölyelerden tanışık olan insanlar. Mesela Tolga o dönem sokak çocuklarıyla bir atölye yapıyordu. Ben ve Özcan Yurdalan 99 depremi nedeniyle İzmit’teydik. Depremden sonra bir Fotoğraf Vakfı kurulması fikri ortaya çıktı ve o vakıf etrafında bir grup insan toplandı; bu atölyelere gidip gelenler. O zamanlar daha yolun başında, 20’li yaşlarımızdaydık. Bizden büyük birkaç kişi daha vardı o dönem. Bağımsız, ortak gönüllülük temelinde iş yapacak kolektif bir fotoğraf yapısı kurmak gibi bir fikir vardı. Yaklaşık altı-yedi ay bir bunun için uğraşıldı. Geniş katılımlı bir yapı oluşturulmaya çalışıldı, toplantılar yapıldı. Geniş katılımlı işlerin hepsinde olduğu gibi oradan bir sonuç çıkmadı. Daha sonra daha küçük, altı-yedi kişilik bir kadro toplandı. Bu kadroda bahsettiğim atölyelerden, Tolga, ben, Özcan gibi insanlar ve Marmara Üniversitesi’nden Haluk Çobanoğlu, Coşkun Aşar, Burcu Göknar, Gökşin Varan bir araya gelerek bir yapı kurduk. Fakat bir iki yıl sonra aynı yolu yürüyemeyeceğimiz ortaya çıktı ve o arkadaşlar bu yapıdan ayrıldılar. Onlar kendi yollarında devam ediyorlar. İş anlamında bir ilişkimiz kalmadı. Sonra yeni insanlar katıldı. Bu insanlar daha çok gençlerle yapılan atölyelerden. Anadolu’nun birçok yerinde atölyeler yapıldı. Özellikle Diyarbakır’dan daha fazla katılım oldu. Başlangıçta 7-8 kişi iken, şu anda 17 kişiyiz. Nar Photos’un kurulmasında aslında iki etken var; bir tanesi Fotoğraf Vakfı’nın atölyelerden sonra yarattığı rüzgâr. Çünkü o dönem oldukça ciddi işler yapıldı, sergiler açıldı, yayınlar çıkarıldı. Bir de en önemlisi World Press Photo ile 2001 ve 2003 arasında basın fotoğrafçıları için profesyonel bir çalıştay yapıldı. Oraya da bizden Tolga, Kerem (Uzel), Eren katıldı. Tanışıklığımız biraz oradan geliyor. Yani o atölyenin yarattığı motivasyon fotoğrafçılara “Bir iş yapmak istiyoruz ama nasıl yapacağız?” sorusunun da cevabını vermiş oldu ve somut bir fikre dönüştü. Tamam, biz bir ajans kuracağız, burası bağımsız bir yer olacak ama her şey biz bu işi yaptıkça ortaya çıktı. Kervan yolda düzülür misali çünkü bir örnek yoktu daha önce.

Peki, NAR ismi nereden geliyor?

NAR ismi Özcan ve eşinden geliyor. Özcan bizim yaşça en büyük üyelerimizden biri. Onların bir ara NAR adında bir yayınevi vardı. İsim ararken baya bir isim konuşuldu. NAR bize hem anlam olarak çok manalı geldi; birlik ve çokluk meselesi. Yazılış ve okunuş anlamında da çok kolay, batılılar için de böyle, kısa – öz, tek hece. NAR’ı duyunca “Tamam NAR olsun” dedik. İsim zor bulunur ama bulunduğunda da tamamdır. Böyle bir hikâyesi var. Basit evet ama memnunuz ismimizden.

Kadroya yeni bir fotoğrafçının katılma süreci nasıl işliyor?

Tolga Sezgin: Ajansa yeni üyeler davet yoluyla katılıyor. Biz bir fotoğrafçıya gidip “Biz seninle çalışmak istiyoruz, sen de bizimle çalışmak istersen deneyelim.” diyoruz.

Yazının devamını dergide okumak için tıklayın!

Internet üzerinden. Ücretsiz. 2006’dan bugüne aralıklarla, dönemler halinde çıktık. Yaratıcı ve kültürel ortamlardan etkinlikleri, sanatçıları, eserleri anlatan yazılar yazıyoruz. Yeni sayı çıkarmaya yakında devam edeceğiz. Buyrun!

Daha Fazla İçerik
Ahmet Coka