Leyla ile Mecnun’un at adamından tanırsınız belki sentörleri. Aslında Dionysos’un dostları ve hizmetkârıdır onlar. Gövdesinin yarısı at yarısı insan efsanevi yaratıklar.
dergiden
En Eski
Sorularımıza verdikleri yazılı cevaplarla yetinmeyip -Tevfik Çağrı Dural yurt dışında olduğundan- eski Boo! okurlarının hatırlayacağı isimlerden Şener Soysal ile Kadıköy’deki Sığınak’ta buluştuk.
Barselona deyince akla gelen ilk sanatçılardan birisini, Joan Miro’yu sayfalarımıza taşıyoruz…
Eski Türk filmlerini sevenler hatırlar belki, Kızıl Vazo’yu? Hani kan davalı iki ailenin çocuklarının aşkına dayalı Hülya Koçyiğit ve Murat Soydan filmini? Ancak Muazzez Tahsin Berkant ve Kerime Nadir kıvamında sayarsanız sadece buna bakarak Peride Celal’i, haksızlıktır bu. Geliniz, bakınız, bilmediğinizi öğreniniz.
Film ve kimyasal fiyatları yükseldi ama hala küçük de olsa bir kesim fotoğraf uğraşçısı orijinal görüntülerini film üzerinde saklamayı tercih ediyor. Biz de dijital açılımını biraz ertelemiş olan Leica markasının analog tarihine bir göz atalım dedik.
Fırıldak Ailesi, Koca Kafalar, Çınar, Grafi2000… Hepsi hemen bizi tek bir isme götürüyor: Varol Yaşaroğlu. Kendisiyle son projesinden, çizgi dünyalardan, İstanbul’dan, İzmir’den bahsederek bambaşka bir dünyaya girdik. Bol bol da güldük. Varol Yaşaroğlu Boo! Dergisi’ne anlattı…
Margaret Mitchell’ın tarihi romanı Rüzgar Gibi Geçti, dönemin olaylarını ele alış biçimi ve işlediği temalarla, basıldığı yıl olan 1930’dan beri kitapseverlerin raflarında kendine yer buluyor.
Daha Fazla İçerik Yok