Kapını çalıyorum ey okuyucu, bir borcu ödememe tanıklık et diye. Her ne kadar ödense de, eksik kalacak bir borcu azaltmama yardım et diye. O bana erken, ben ona geç kalsam da “Ben de buradayım” diye…
dergiden
Rastgele
Readingli bu yetenek abidesi gençler her ne kadar medya onları yüzüstü bıraksa da yaptıkları müzik türünün hakkını en iyi şekilde verdiler! Bu ayki eskici konuğumuz Slowdive.
Kırmızı halılar serilsin, tüm spotlar yakılsın! Bu ay sayfalarımızdan ikisine, 70’ler ve 80’lere damgasını vuran, modern zamanlar klasikleri arasında önemli bir yeri olan efsane grup Queen konuk.
Büyük şehrin kargaşasından yazlık beldenin huzuruna taşınmak, yıllardır magazin programlarının aracılığıyla jet sosyetenin bayrağını taşıdığı bir eylemdi. Artık değil. Görsel tasarımcı Ahmet Coka Bodrum'a başarıyla yerleşirse hepimiz için ilham kaynağı olacak. Müstakbel idolümüzle Bodrum'a kaçmak üzerine konuştuk.
Risk almayı seven Bel Canto, Nordik ülkelerin elektronik müziğinin şekillenmesinde önemli bir yere sahipti. Norveç deyince akla ilk gelen grup değillerdi belki, ancak günümüzdeki ‘butik elektronik grupların’ orijinal işler çıkarmasında fitili ateşleyenlerin başında yer alıyordu.
Barselona deyince akla gelen ilk sanatçılardan birisini, Joan Miro’yu sayfalarımıza taşıyoruz…
Leyla ile Mecnun’un at adamından tanırsınız belki sentörleri. Aslında Dionysos’un dostları ve hizmetkârıdır onlar. Gövdesinin yarısı at yarısı insan efsanevi yaratıklar.
Tam 18 yıldır albümün a’sından bahsetmeyen The Sisters of Mercy, müzik endüstrisinin kalıplaşmış figürlerine karşı tek başına kararlı bir şekilde duruyor. Goth’un tanrısı ilan edilen Andrew Eldritch önderliğindeki The Sisters of Mercy’i yakından tanıyalım.
Dünyanın en prestijli spor organizasyonlarına hoş geldiniz!
Serra Akcan, Eren Aytuğ, Mehmet Kaçmaz ve Tolga Sezgin ile bir Taksim akşamında, NAR çatısı altında buluştuk ve ajansı temsilen kendileri ile konuştuk.
Boo! için Jehan Barbur ile müzikten, tiyatrodan, dizilerden, yeni kitabı Çatıdaki Çimenler’den ve bol bol da hayattan bahsettik...
Eski Türk filmlerini sevenler hatırlar belki, Kızıl Vazo’yu? Hani kan davalı iki ailenin çocuklarının aşkına dayalı Hülya Koçyiğit ve Murat Soydan filmini? Ancak Muazzez Tahsin Berkant ve Kerime Nadir kıvamında sayarsanız sadece buna bakarak Peride Celal’i, haksızlıktır bu. Geliniz, bakınız, bilmediğinizi öğreniniz.